27 Şubat 2013 Çarşamba

Soluksuz Kalan Kasaba-Kenneth J. Harvey

Ben belli bir mekanda geçen kitapları okurken mutlaka internetten o yeri araştırır, fotoğraflarına bakarım. Böylece hem kitap dışında adını belki de hiç duymayacağım küçük yerleşim yerleri hakkında bilgi sahibi olurum hem de okurken olayları kafamda daha net canlandırırım.

soluksuz-kalan-kasaba-özet

Soluksuz Kalan Kasaba, Bareneed'de geçiyor. Bareneed, Kanada Newfoundland'de yer alan şirin bir kasaba.

Kitabın konusuna gelirsek...Eşi Kim ile bir süredir ayrı yaşayan Joseph, küçük kızı Robin'i alarak, başbaşa bir tatil için, babasının doğduğu Bareneed adlı balıkçı kasabasına gider. Baba-kız daha ilk görüşte çok sevdikleri bu kasabada, liman manzaralı bir ev kiralarlar.

Robin henüz 8 yaşında olmasına rağmen mükemmel seviyede resim yapmaktadır. Yalnız bu resimler normal resimlere pek benzememektedir. Özel bir yeteneğe sahip olan Robin, kimsenin göremediği şeyleri görmekte, ölülerle iletişim kurmakta ve olacakları önceden sezerek resmetmektedir. Ancak kasabada bu özelliğe sahip olan iki kişi daha vardır. Nişanlısını bir deniz seferine kurban veren ve hiç evlenmeyen yaşlı Bayan Laracy ile küçükken perilerin götürüp özel yetenekler bahşederek geri getirdiği Tommy.
Bayan Laracy ve Tommy, insanları, tepelerinde iç dünyalarını ve kişiliklerini yansıtan ışıklarla birlikte görmektedirler. İyi insanlar sarı iken, ruhsuz kötü insanlar siyah ya da gri olarak görünmektedir. Her ikisi de olacakları önceden sezinleyebilmektedir. Tommy ise aynen Robin gibi olacakları resmetme yeteneğine sahiptir.

Bir süre sonra kasaba sakinlerinde nefes alamama hastalığı başgösterir.  Hastaneler bir anda soluksuz kalan ve bilincini kaybeden hastalarla dolmuştur. Sebepsiz yere saldırganlaşan insanlar, farkında olmadan nefes almayı bırakmaktadırlar. Ancak kimse bu hastalığın nedenini bilmemektedir.Ayrıca kasabanın hemen her yerinde, evlerin mutfağında, bodrumlarında gözalıcı renklerde canlı balıklar bulunmaya başlamıştır.

Bir sabah Bareneed sularında cesetler belirmeye başlar. Tuhaf olan bu cesetlerin yüzlerce yıl önce yaşamış olması, ve üzerlerinde o dönemin kıyafetleri ile birlikte hiç bozulmadan kıyıya vurmuş olmalarıdır. Joseph da bu olanlardan etkilenir ve hayalle gerçek arasında gidip geldiği buhranlı bir sürece girer. Kim'in de kasabaya gelmesi ile olaylar gelişir. Parçalanan aile, kasabayı bekleyen felaketten birlikte kurtulabilecek midir?

Aslında kitabın başı epey zevkli ilerliyor. Ancak Joseph'in ruh halinin anlatıldığı kısımlarda bence yazar da gerçekle hayali birbirine karıştırmış. Fazlasıyla uzun ve gereksiz anlatımlar vardı. Kitabın ortasında hız düşünce, kitabın sonu da bu vitese uygun olmuş. Çok fazla beklentiye girmeden bir nefeslik mola isterseniz, Soluksuz Kalan Kasaba ideal.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...