25 Temmuz 2014 Cuma

Kurban-S.J.Bolton

S.J.Bolton'ın daha önce bayıla bayıla okuduğum Zehir kitabından sonra Kurban'ı çok merak etmiştim. Merakımı giderdim, okudum, rahatladım. Bu da en az Zehir kadar etkileyici. Üstüne üstlük çiçeği burnunda bir anne olarak, 9 ay boyunca gebelikle ilgili okuduğum tüm konuların üzerine kitabın baş kahramanının bir kadın doğum uzmanı olması, hatta ilk  hastanın plasenta previadan mustarip olması, benim için tam bir sürpriz oldu. Plasenta previa, bir ara benim gündemimi de epey meşgul etmiş, uykularımı kaçırmıştı.Tesadüfe bak...

Kurban-S.J.Bolton

Tora, kadın doğum uzmanıdır ve işi gereği her gün pek çok çocuğun dünyaya gelişine tanıklık etmektedir.  Ancak ne kendisinde ne de eşinde görünürde hiçbir sorun olmamasına rağmen,  bir türlü çocuk sahibi olamamaktadır.

Bir ada kasabası olan Shetland'da yaşayan Tora, ölen atını gömmek için bahçesinde açtığı çukurda bir kadın cesedi bulur. Yapılan incelemede kadının kısa bir süre önce doğum yaptığı, işkence görerek öldürüldüğü ve kalbinin söküldüğü anlaşılır. Kadının sırtına ise ne anlama geldiği meçhul olan, kasabanın tarihine ait çeşitli rünler kazınmıştır.

Soruşturma işini polise bırakması gerektiğini bilse de, Tora kendisini bu olayı araştırmaktan alamaz. Kadın nerede doğum yapmıştır ve bebek nerededir? O gizemli rünler ne anlama gelmektedir? Ceset neden evinin bahçesine gömülmüştür?

Tora'nın araştırmaları, onu kasabada kulaktan kulağa yayılan Trol efsanesine götürür.  Öğrendikleri gerçekse, işin içinde daha pek çok ceset, daha pek çok bebek ve daha da kötüsü en yakınları vardır.

Kurban, aynen Zehir gibi dolu dolu bir kitap. Yani nasıl anlatsam, olayların örgüsü, kurgusu neredeyse kusursuz. Sayfalar su gibi akıp gidiyor elinizden ve anlatımın yoğunluğu okuru ziyadesiyle tatmin ediyor. Kısacası roman sizi doyuruyor ve benim için bir kitabı roman yapan en önemli kriter bu. Birazcık eksik kalsa, ağızda buruk bir tat, anladınız siz onu. Diyeceğim o ki; S.J. Bolton bence sürekli yazsın, yazdıkça yazsın, dinlensin dinlensin bir daha yazsın. Biz de okuyalım.

Bol kitaplı günler dilerim.

10 Temmuz 2014 Perşembe

Düş Bahçelerinin Uzağında-Lesley Kagen

Düş Bahçelerinin Uzağında; bir festival gecesi ortadan kaybolan annelerini arayan Shenny ve Woody'nin hüzünlü hikayesini anlatıyor.
Düş Bahçelerinin Uzağında-Lesley Kagen
Anneleri olmadan geçen bir yıl, tüm aile için son derece yorucu ve yıpratıcı olmuştur. Sevgi dolu babaları gitmiş, yerine öfkeli, tahammülü olmayan ve sürekli alkol alıp canlarını yakan bir adam gelmiştir. Woody konuşmayı bırakmış ve tamamen içine kapanmıştır. Shenny ise her şeye rağmen annesinin bir gün döneceğine ve babasının yeniden iyi bir insan olacağına yürekten inanmaktadır.
İkizlerin o günden bu yana evden ayrılmaları yasaktır. Ancak Shenny babalarından gizli olarak annelerini aramaya ve kasaba sakinlerinin ağızlarını aramaya her fırsatta devam eder. Bir gün, kendini resimlerle ifade eden Woody'nin yaptığı bir resim Shenny'nin dikkatini çeker. Woody, annesinin bir kadın tarafından boğulduğunu resmetmiştir. Daha kötüsü, annelerinin üzerinde görünen kişi çok sevdikleri büyük anneleridir. Bu gizemi çözmekte kararlı olan Shenny, hiç tahmin etmediği aile sırlarına ulaşır. Artık hem onun hem de Woody'nin hayatı tehlikededir.
Zaman zaman karşıma çıkan okkalı cümleler beni çok etkiledi. Keyif alarak okudum, herkese tavsiye ederim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...