7 Ekim 2013 Pazartesi

Acımasız-Jane Casey

Jane Casey'nin ilk kitabı 5. Kurban'dan bahsetmiş,  ikinci kitap olan Acımasız'ı beklemeye aldığımı da eklemiştim.
Sıra kendisine geldi ve ben de okudum. Şunu anladım ki, Jane Casey, kitabın esas konusu olarak arka kapakta bahsedilen olaylardan farklı şeyler anlatmaya bayılıyor. Neyse ki, Acımasız ilk kitaptan çok daha mantıklı ve doyurucu.
Acımasız-Jane Casey
Elimizde yine üç cinayet var, aşağısı kurtarmaz. Maktüllerin hepsi akıl almaz işkencelere maruz kalmış, feci şekilde öldürülmüş. Tek ortak noktaları; geçmişte çocuk tacizinden suçlu bulunmaları. Upuzun boylu, güzel ama son derece sakar dedektifimiz Maeve Kerrigan ve ekibi, olayı çözmek için görevlendiriliyor. Ekip katile ulaşıyor, ancak eski bir mafya babası olan katilin bu cinayetleri işlemek için kendince geçerli bir sebebi var: 14 yaşındaki kızı, internet ortamında tanıştığı biri tarafından kaçırılmış. Bu nedenle sorumlu bir baba (!) olarak kızının başına iş açabilecek potansiyeldeki herkesi doğramakta bir sakınca görmüyor. Ancak genç kızın ölü olarak bulunması, Maeve ve ekibinin işini tamamen zora sokuyor. Ölü kızın bedeninde yıllar önce kaybolan bir kadının DNA'larına rastlamaları ise bambaşka olayların kapısını aralıyor.
Birden çok hikaye hiç de eğreti durmayacak şekilde birbirine bağlanmış. İlk kitabın aksine keyifle okudum. 
Tavsiye ederim:)

1 Ekim 2013 Salı

Yahudi Dükkanı

Çok kalın olmamasına rağmen, Stella Suberman'ın Yahudi Dükkanı bir türlü bitmek bilmedi. Dün gece neyse ki bitti ve ben de rahata erdim.

Yahudi Dükkanı-Stella Suberman 

Aslında kitabın bu kadar sıkıcı olmasının nedeni, sanırım gerçek bir hikayaye dayanması ve bunun yanında belirgin bir konusunun olmayışı. Bu denli sıradan bir hikaye, kitap yapılmasa da olurmuş.

Yahudi Dükkanı, yahudi bir aile olan Bronsonların hayatlarını kazanmak için göç etmelerini, yerleştikleri kasabada açtıkları ucuzluk dükkanı ile ticarete atılmalarını ve Yahudi geleneklerini sürdürmek için gösterdikleri çabayı anlatıyor. Kitabın başından sonuna kadar Yahudilerin tacir doğduğu, ticaretten çok iyi anladıkları, domuz eti yemedikleri gibi bilinen özellikleri, okuru bayıltana kadar tekrar ediliyor. Evin annesinin tam dayaklık hezeyanları ise beni benden aldı. Bana göre gerçek bir hikaye kitap haline getiriliyorsa, bu hikayenin "ancak romanlarda olur" dedirtecek kadar ilginç olması gerekiyor. Kısacası çok sıkıldım ve kendi adıma beni izleyen hiç kimseye bu kitabı tavsiye etmiyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...