30 Ocak 2014 Perşembe

Son Yüzleşme-Lisa Gardner

Lisa Gardner'ın Türkçe'ye çevrilen son kitabı Son Yüzleşme, tam bir Gardner klasiği. Lisa Gardner'ı ne kadar sevdiğimi, kitaplarını bir dilim pasta gibi hep en sona sakladığımı belirtmiştim. Son Yüzleşme de beni yanıltmadı, büyük bir keyifle okudum.

Son Yüzleşme-Lisa Gardner

Charlie, ruh hastası bir annenin gazabıyla dolu bir çocukluk geçirmiştir. Babasını tanıma şansı olmayan Charlie'nin anılarında, acı vermekten zevk alan annesinin hastanede hoşlandığı doktoru ziyaret etmek için bahanesi olsun diye kendisine yedirdiği cam kırıkları nedeniyle kan kustuğu ya da sırf onu acıya dayanıklı hale getirir düşüncesiyle parmaklarını kapıya sıkıştırdığı günler büyük yer tutmaktadır. Bu dehşet verici zamanlar, Charlie'nin annesinin evlerini ateşe vermesi ve Charlie'yi bıçaklaması ile son bulur. Olaydan sonra Charlie  teyzesinin yanına gönderilir, annesi ise akıl hastanesine kapatılır. 

Ağır şekilde yaralanan ve büyük bir şok geçiren Charlie, hastaneden geçmişle ilgili anılarının pek çoğunu unutmuş olarak çıkmıştır. Annesiyle ilgili bölük pörçük ve kötü anıları vardır ancak bunlar hiçbir zaman bütünü oluşturmaya yetmez. Teyzesinin yanına yerleştikten sonra da annesinin adını anmaz, çünkü artık yeni bir hayata başlamıştır.

Charlie büyümüş ve genç bir kadın olmuştur. Ancak teyzesinin yanına taşındıktan sonra, tüm okul hayatı boyunca bir an olsun ayrılmadığı iki yakın arkadaşı, birer yıl arayla öldürülür. İkisinin de ölüm tarihleri aynıdır. Kurbanlarda herhangi bir direnme ibaresi yoktur. Katil ardında hiç bir delil bırakmamıştır ve ayrı şehirlerdeki bu iki kadın arasındaki tak bağ Charlie'dir. Bir sonraki kurbanın kendisi olacağını düşünen Charlie, sevdiklerine zarar gelmemesi için Boston'a yerleşir ve olası bir cinayete kurban gitmesi durumunda katilinin yakalanması için Boston'un en iyi dedektifi, Lisa Gardner'ın baş kahramanı D.D. Warren'ın kapısını çalar. D.D. şaşkındır, çünkü ortada soruşturulacak suç ya da kovalanacak bir suçlu yoktur. Buna karşılık karşısında, birkaç gün sonra öldürüleceğini iddia eden ve o büyük gün için hazırlık yapan potansiyel bir kurban vardır. Bu arada internetten küçük çocukları avlayan iki pedofil evlerinde ölü bulunmuştur. D.D. araştırmalarını derinleştirince, Charlie ile bu cinayetler arasında bir bağlantı olduğunu fark eder. Acaba Charlie, gerçekten masum bir kurban mıdır, yoksa iki arkadaşının ve iki pedofilin cinayetlerinden sorumlu acımasız bir katil mi?

D.D. bu kitapta artık 40 yaşında. Önceki sefer, hamile kaldığını öğrenmişti ve bocalıyordu. Şimdi ise, çok sevdiği oğlu ve sevgilisiyle mutlu bir hayatı var. Muhtemelen bir sonraki kitapta, annesinin ısrarlarına dayanamayacak ve sevdiği adamla evlenecek. Esas romanın dışında, D.D.'nin hayatını da takip ediyor olmak çok hoş bence. Kitap zaten güzel. Final ise her zaman olduğu gibi sürprizlerle dolu. Kesinlikle tavsiye ederim, keyifli okumalar:)




17 Ocak 2014 Cuma

Kadife Kutudaki Hayalet-Joe Hill

Açıkçası kitabın kapağındaki "Stephen King'în oğlunun ilk korku romanı, gerilim King ailesinin genlerinde var." gibi cezbedici ifadeler kitabı almamda etkili oldu. Ama geç saatlerde televizyonda karşımıza çıkan üçüncü sınıf korku filmlerinden daha iyi bir izlenim bırakmadı bende.

Kadife Kutudaki Hayalet-Joe Hill

Judas Coyne, eski bir rock şarkıcısıdır. 50'li yaşlarını süren Judas, hobi olarak tuhaf objelerin koleksiyonlarını yapmaktadır. Kullanılmış bir darağacı ilmeği, büyü kitapları, gerçek cinayetleri gösteren video kasetler bu objelerden sadece birkaçıdır.  Bu tutkusu evliliğini bitirse de Judas biriktirmekten vazgeçmemiştir.

Judas birgün internette, üvey babasının ruhunu satılığa çıkaran bir kadının verdiği ilana denk gelir. Koleksiyonunda böylesi ilginç bir şeyin nasıl duracağını merak eden Judas, gereken ödemeyi yapıp ruhu satın alır. Satıcı kadının iddiasına göre, üvey babasının yaşarken çok sevdiği siyah bir takım elbisesi vardır ve takım elbise nereye giderse, ruh da beraberinde gidecektir. Böylece Judas'a siyah bir kadife kutunun içinde siyah bir takım elbise gönderir. Ancak elbise geldiği andan itibaren garip olaylar yaşanmaya başlar. Köpeklerin huzursuz olması, Judas'ın sürekli kız arkadaşını öldürmeyi düşünmesi, evin her yerinde ruhunu satın aldıkları ölü adamla karşılaşmaları gibi.

Kötü ruha itaat etmeyi kabul etmeyen Judas, hayaletle başa çıkabilmek için, onun yaşarken kim olduğunu araştırmaya başlar. Ortaya çıkan sonuç Judas'ı sevgilisiyle beraber çıkacağı bir yolculuğa ve yıllardır görüşmediği babasına götürür. Judas ve sevgilisi acaba hayaletten kurtulacaklar mıdır, yoksa eli kanlı hayalet üvey kızının intikamını alacak mıdır?

Dediğim gibi çok da zevk akmadığım ama "bu kadar okudum, sonunu da göreyim" dediğim kitaplardan biri. Gerilim yazmak bir sanat bence ve Joe Hill'in daha yiyecek koca bir fırın ekmeği var. 
Mutlu hafta sonları:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...