26 Haziran 2014 Perşembe

Veba Yılı-Jeff Carlson

Üçlemenin ilk kitabı olan Veba Yılı, Hollywood tarafından sık sık perdeye taşınan dünyanın sonu temalı filmlerin kitaplaşmış hali aslında. Gidiş yolu farklı olsa da olaylar her okuyucunun az çok tahmin edebileceği şekilde ilerliyor.

Veba Yılı-Jeff Carlson

Veba Yılı, 3000 metrenin altında tüm yaşamı sona erdiren bir nano virüs ve bu virüsten kaçan insanlarla bu virüsü yeryüzünden silecek bilim adamlarının bir araya gelmelerine kadar geçen sürede yaşanan olayları, insanların yemek ve barınma için verdikleri mücadeleyi, devletlerin kendi çıkarları için insan hayatını nasıl hiçe sayabileceğini konu alıyor.

Kitap orijinalinde zevkli olabilir ama çeviri tam bir facia bana göre. İşin içine virüsle ilgili teknik terimler fazlasıyla girmiş. Bunları anlamak başlı başına bir mesele zaten. Ancak sıradan bir cümleyi bile tepetaklak edip yüklemi olmayan, öznesi dans eden bir hale dönüştürmenin mantığını çözemedim açıkçası. Kitabın pek çok yerinde bu cümle ingilizce ne olabilir diye düşünüp orijinalini hayal etmeye çalışırken buldum kendimi. Kitap elimde süründü resmen. Bitmedi gitti, ben de haliyle çok sıkıldım. Üçlemenin diğer kitapları nasıl bilmem ama uzun bir süre okumayacağımı söyleyebilirim.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Kemik Adamın Kızları-Ted Dekker

Beni büyüleyen Çember Serisi'nden bu yana Ted Dekker okumamıştım. Kemik Adamın Kızları da epeydir listemdeydi, nihayet okuma fırsatım oldu.

Kemik Adamın Kızları-Ted Dekker
Ryan Evans, Irak'ta istihbarat subayı olarak görev yapmaktadır. Ancak içinde olduğu araç direnişçiler tarafından bombalanır ve esir düşer. Direnişçilerin lideri kendi ailesini bir Amerikan saldırısı esnasında kaybettiğinden dişli bir Amerika düşmanıdır. Ryan'a önce çocuklarının cesetlerine ait fotoğraflar, sonrasında ise gözünün önünde tüm kemiklerini teker teker kırdığı çocuklar ile psikolojik işkence uygular. Bir fırsatını bulan Ryan, direnişçilerin elinden kaçarak ülkesine döner.

 Eşini ve evlat edindikleri kızını yıllar önce terkederek kendini orduya adayan Ryan, eve döndüğünde karısının hayatında başka bir adam olduğu, büyüyerek kusursuz bir güzelliğe kavuşan kızının ise kendisinden nefret ettiği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Tek amacı ailesinin sevgisini yeniden kazanmak olan Ryan, acımasız bir katil olan ve kaçırdığı kızların kemiklerini kıran Kemik Adam'ın, kendi kızını kaçırması ile çılgına döner. Artık kızını kurtarıp ona tekrar baba olmaktan başka çaresi olmayan Ryan, polislerin kendisini Kemik Adam zannetmesi ve hatta kendi kızını kaçırdığından şüphelenmesi üzerine geri dönüşü olmayan bir yola girer. 

Hikayenin sonu biraz aceleye getirilmiş gibi geldi bana. Şaşırtıcı bir final var elbette ama Ted Dekker kapasite olarak bunun çok üzerinde olduğunu defalarca ispat etti. Yine de artık iyice ucuzlaşan Tess Gerritsen hikayeleri yerine Ted Dekker'ı tercih ederim. Keyifli okumalar. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...