12 Nisan 2021 Pazartesi

İkinci Şans-Robyn Schneider

Çok satan yazarlardan Robyn Schneider'ın İkinci Şans'ı, tüberkülozun pençesindeki bir grup gencin hikayesini anlatıyor.

İkinci Şans-Robyn Schneider

Lane 17 yaşında, Ivy League okullarından biri için yarışan, oldukça zeki ve çalışkan bir öğrencidir. Ancak bir gün tüberküloza yakalandığını öğrenir ve ailesi Lane'i, gençlerin tedavi edildiği Latham House isimli sanatoryuma gönderir. Latham, yarı hastane yarı yatılı okul tarzında, oldukça katı kurallara tabi bir kurumdur. Buraya gelmek, Lane için yüksek okul ortalamasına ve hayalindeki okula veda etmek anlamına gelmektedir. Bu nedenle hastalığını görmezden gelerek kendini tamamen ders çalışmaya verir.

Ancak hastalığın ilerlemeye devam ettiğini, Latham'dan her gün bir gencin eksildiğini, bazı gençlerin yıllardır burada yaşadığını ve eve dönmek gibi bir durumun belki de hiç yaşanmayacağını fark eden Lane, bu gerçeğin şokuyla sarsılır.  Sevgilisinin kendisini terk etmesi  bu duruma tuz biber ekse de, Latham'da çocukluğundan hatırladığı utangaç ve sessiz Sadie ve onun belalı arkadaş grubu ile karşılaşınca fikirleri tamamen değişir. Sadie artık çok çekici ve gözü kara bir genç kızdır ve Lane bu duruma kayıtsız kalamaz. Zamanla grubun bir parçası haline gelen Lane, hastalığı oldukça ilerlemiş olan Sadie'ye aşık olur. İki genç için artık hayat bambaşka bir anlama sahiptir ve aşk belki de bazı hastalıkların ilacıdır.

Okuması keyifli, çabuk ilerleyen, konusu itibariyle zaman zaman duygulandıran, hüzünlendiren bir roman İkinci Şans. Hastalık ve ölüm, gençlerle aynı cümlede kullanıldığında üzülmemek elde değil zaten. Ben sevdim, tavsiye ederim.

23 Şubat 2021 Salı

13 Hazine- Michelle Harrison

Kalın kapaklı, ciltli çocuk kitaplarını çok severim ve bazen sırf kapağı için kitap satın aldığım çoktur. 13 Hazine de kapak tasarımıyla beni çocukluğuma götürdü resmen ve hiç düşünmeden aldım. İyi ki de almışım:)

13 Hazine-Michelle Harrison
13 yaşındaki Tanya'yı yaşıtlarından ayıran farklı bir özelliği vardır; perileri görebilmektedir. Ancak çocukların okuduğu o güzel masallardaki iyi perileri değil,  onu uykusundan uyandıran, azarlayan, rahatsız eden kötü perileri! Tanya ne yaparsa yapsın onları görmezden gelmeyi başaramaz. Bu kötü periler  yol açtıkları pek çok karmaşanın yanında, Tanya'nın, tuhaf davranışlarına bir türlü anlam veremeyen annesi tarafından iki haftalığına kasaba dışındaki Elvesden Malikanesi'nde yaşayan büyükannesinin yanına yollanmasına da sebep olurlar.

Tanya malikanenin alt katında kilitli bir odayı merakına yenilerek açmayı başarır ve perilerle ilgili düzinelerce kitap bulur. Anlaşılan büyükkannesi de çok normal değildir. Bu kitaplardan birinin sayfaları arasında eski bir gazete kupürüne rastlayan Tanya, bundan elli yıl önce Elvesden Malikanesi'ni çevreleyen ormanda küçük bir kızın gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğunu öğrenir. Malikanenin bahçıvanının oğlu Fabian'la bu garip olayı araştırmaya başlayan Tanya'ya daha sonra babası ve büyükannesi de katılacak ve olaylar giderek karışacaktır.

Tanya çok zeki ve sevimli bir kahraman ve ona kayıtsız kalmak gerçekten zor. Yazarın yarattığı o ürpertici atmosfer ve hissettirdiği gerilim şahane. Ben çocukken de korku hikayeleri dinlemeye bayılırdım ve keşke bu kitabı o yaşlarda okuma şansım olsaydı. Ama hala geç değil, bence hem büyükler hem de küçükler için harika bir seçenek. Okuyun, okutturun. Tavsiye ederim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...