20 Temmuz 2016 Çarşamba

Raydan Çıkanlar-Micheal Katz Krefeld

Raydan Çıkanlar için; Türk filmlerinde örneklerini sıklıkla gördüğümüz  basit hikayelerin iyi bir kalem tarafından romanlaşmış hali desem abartmış olmam sanırım.

Raydan Çıkanlar-Micheal Katz Krefeld

Neden Türk filmlerine benzediğini açıklayayım. Baş karakterimiz karısını bir cinayete kurban verdikten sonra bir türlü toparlanamayan ve izne çıkarılan polis Rawn. Cüneyt Arkın diyelim. Sonra fahişelik yapan ancak hem sevgilisi hem de menajeri (!) olan kişi tarafından mafyaya kumar borcuna karşılık satılan ve mafya tarafından binlerce dolar borçlandırılıp hemen her yerde çok zor şartlarda çalışmak zorunda bırakılan Masja. Bildiğiniz Ahu Tuğba, Banu Alkan işte. Mafya babası var bir tane, son derece acımasız. O da bizim Nuri Alço olabilir belki. Hiç abartmıyorum inanın. Bir ara yazarın yeşilçamdan esinlendiğini bile düşündüm yani, o derece:)

Açıkçası fahişelerin hayatı ilgi alanım dışında. Konusunun ne olduğunu kapaktan anlamak imkansız ve bu tarz  detay veren, herşeyi her durumu dibine kadar anlatan hikayeler beni rahatsız ediyor. Konusunu bilseydim okumazdım. Evet kitap sürükleyici ama mevzu sıradan olunca çok da sarmadı beni. Bu nedenle tavsiye etmiyorum. Hoşçakalın:)

Şiddet-Dean Koontz

Elimden bırakamadığım, bir solukta okuduğum sönük finaline rağmen gerilmekten tırnaklarımı yediğim başarılı bir roman Şiddet...

Şiddet-Dean Koontz

Chyna ve Laura kardeş kadar yakın iki üniversite öğrencisidir. Kısa bir tatil için Laura'nın ailesiyle yaşadığı eve konuk olurlar. Ancak Chyna, geçmişinde yaşadığı şiddet olayları nedeniyle evdeki ilk gecesinde bir türlü uykuya dalamaz. Gecenin sessizliğini bölen bir ses, Chyna'nın içgüdüsel olarak saklanmasına sebep olur. Böylece tüm aileyi çok çok vahşi bir şekilde katleden psikopat Vess'ten saklanmayı başarır. 

Chyna kurtulmuştur, ancak tesadüf eseri katilin evinde 16 yaşındaki bir genç kızı esir tuttuğunu öğrenir. Bu duruma kayıtsız kalamayacağını anlayan Chyna, azılı katili devirmek için yola çıkar.

Gerçekten tüyleriniz diken diken eden, insanın hayal gücünü zorlayan ama gerçekte bu tarz insanlarında böyle olayların da var olduğunu bilerek okumak çok ürkütücüydü. Bilen söylesin, gözümün önünde kitapta anlatılan çok etkileyici bir sahneyi daha önce bir filmde izlediğim hissine kapıldım. Sisli bir orman. Ormanda tek tek beliren geyikler. Hepsi sanki birer insan gibi, tek bir noktaya doğru bakıyorlar, hem büyüleyici hem de korkunç bir sahneydi. Ama bir türlü hatırlayamadım hangi film olduğunu. 

Yalnız iki eleştirim olacak. Birincisi şu bahsettiğim geyiklerden biri. Ne olduğunu söylemiyorum ama o geyikle ilgili gizem açıklanmamış, belki de unutulmuş. İkincisi ise final. Böyle üst seviye gerilim romanı olarak başlayan bir hikayenin sonu daha çarpıcı olabilirdi. Basit kalmış kısacası. Ama yine de okuyun, okuyun, okuyun derim.
Hoşçakalın:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...