22 Ekim 2018 Pazartesi

En Uzun Yaz- Jennifer L. Holm

Her ne kadar gençler için yazılmış olsa da eline alan kişiyi yaşına bakmaksızın kendine bağlayacak, bir solukta okunacak çok güzel bir kitapla karşınızdayım: Jennifer L. Holm'dan En Uzun Yaz. 
En Uzun Yaz- Jennifer L. Holm
 11 yaşındaki Penny annesi, büyükannesi ve büyükbabası ile yaşamaktadır ve dondurma, beyzbol ve yüzme dısşında ciddi bir derdi yoktur. İtalyan asıllı babasının ailesi ile annesinin ailesi yıllardır birbirleriyle görüşmemektedir. Ancak sürekli hastalık kapacağı korkusuyla yüzmeye ya da sinemaya gitmesine izin vermeyen baskıcı annesi ve hiç de geleneksel olmayan annesinin ailesine karşılık, Penny babasının renkli, eğlenceli ve son derece geleneksel akrabalarıyla zaman geçirmektan çok hoşlanmaktadır.
Çevresindeki hiç kimseden babasının ölümü ile ilgili net bir bilgi elde edemeyen Penny, 1953 yılının yazında bu konuyu derinlemesine araştırmaya karar verir. Ancak yaşanan feci bir kaza, aileleri bir araya getirir ve Penny'nin aradığı tüm cevaplar teker teker önüne dökülür.
Kitabı -tasvip etmediğim ve anlamsız bulduğum bir kaç nokta hariç- çok sevdim. Yazarın kendi İtalyan asıllı ailesinden esinlenerek anlattığı, benim de normalde çok büyük sempati duyduğum uzun yemekler, bol gürültülü ve şenlikli İtalyan sofraları, kitabın en eğlenceli anlarıydı. 
İçinizi ısıtacak güzel bir hikaye arıyorsanız, En Uzun Yaz'ı kesinlikle tavsiye ederim. Keyifli okumalar:)

16 Ekim 2018 Salı

Şeytanın Çocuğu-Jerry Coyne

Bir kitabı okurken, kitapta yaşananların gerçek olduğunu bilmek, hem kitapla hem de kitabın kahramanıyla aranızda çok başka bir bağ kurulmasını sağlıyor ve nereden bakarsanız bakın, bu tarz bir kitabı yazmak da okumak da cesaret istiyor. Yazar Jerry Coyne tarafından kaleme alınan ve bizzat kendi yaşadıklarını anlattığı Şeytanın Çocuğu da buna iyi bir örnek...

Şeytanın Çocuğu-Jerry Coyne
Jerry Coyne anne ve babasının kendisini terk etmesi üzerine bir bakım evine yerleştiriliyor. Burada önce tacize, ardından  sayısı haftada 3-4'ü bulan tecavüze uğruyor. Sessiz kalması için sürekli tehdit edilen, canı yakılan, türlü işkenceler gören Jerry, durumu idareye bildirse de değişen bir şey olmuyor. Üstelik bakım evinde kendisi gibi pek çok çocuğun olduğunu öğreniyor. Ancak öldürülme korkusu Jerry'yi sessizliğe, kekemeliğe, ürkekliğe mahkum ediyor ve kendine güveni olmayan saldırgan bir çocuğa dönüştürüyor.
İlerleyen yıllarda da çocukluğunun izlerini taşıyan Jerry nihayet hayatının aşkını buluyor. Geçmiş anılarından kurtulmak ve temiz bir sayfa açabilmek için hukuki mücadele başlatan Jerry, kendisine tecavüz eden kişiyi en sonunda mahkum ettiriyor. 
Kitap yeniden doğuşun, vazgeçmeyişin, düşülse bile her defasında hiç yılmadan ayağa kalkışın hikayesi aslında...Üstelik bunu yapan kimsesiz, yapayalnız bir çocuk. Çok kalp kırıcı, çok hüzünlü, insanın içini acıtan ve okurken yumrukları sıktıran bir kitap aynı zamanda. Gerçek olması, şu an şu saniye bile dünyanın bilmediğimiz kuytu bir yerinde minicik bir bedenin birileri tarafından darba, tacize ya da tecavüze uğruyor olması...Başta dediğim gibi okumak cesaret ister, yaşaması kim bilir ne zordur. Böyle kitaplar tavsiye edilmez malum, dayanabilirseniz okuyun...
Arka kapak yazısını da adetim olmamasına rağmen eklemek istiyorum buraya, çünkü bu hislerin tamamı gerçek...
"Acımasız bir insan değilim, ama bana yaptıklarından dolayı asla affedemeyeceğim insanlar var. İyi bir insan olma isteğime karşın, bu kişilerin cehennemde çürümelerini, kurtuluşun beyaz ışığını asla görememelerini ya da lekeli ve kararmış ruhlarının bu ölümlü bedenlerini terk etme zamanı geldiğinde meleklerin kanat seslerini asla duyamamalarını içtenlikle diliyorum. Korkunç bir şey söylediğimin farkındayım, ama çocukluğumun hikayesini okuduğunuzda neden böyle hissettiğimi belki anlarsınız."
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...