30 Ekim 2018 Salı

Tatlı Bir İhtiyarın Karmakarışık Dosyaları- E. L. Konigsburg

En az yetişkin romanları kadar çocuk romanlarını da seven, Savaş ve Barış'ı kütüphanede yerine yerleştirirken yan gözle Define Adası'nı kesip "ilk fırsatta tekrar!" diye içinden geçiren bir insan olduğum için, çocukken yaşadığım mutluluklara hala aşinayım ve E. L. Konigsburg'un Tatlı Bir İhtiyarın Karmakarışık Dosyaları gibi güzellikleri kaçırmadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Tatlı Bir İhtiyarın Karmakarışık Dosyaları- E. L. Konigsburg

Ailesinin kendi değerini anlaması gerektiğini düşünen Claudia,  uzun zamandır evden kaçma planları yapmakta ve para biriktirmektedir. Evden kaçacak ve New York'un en ünlü müzesinde saklanacaktır. Bu iş için pinti kardeşi Jamie'yi de ikna eden Claudia vakit kaybetmeden planını uygulamaya koyar. 
Kaçakların  işi rast gider ve bir şekilde müzeye yerleşirler. Temel ihtiyaçlarını bir şekilde düzene koyan kardeşlerden Jamie bütçeden sorumluyken, Claudia ise stratejik karar alma mekanizması olarak çalışır. 
Bir süre sonra Claudia, iç dünyasında kaçmakla hedeflediği farklılığı hala yakalayamamış olduğunu fark eder. Değişen hiç bir şey yoktur.  Bu arada uzmanları bile şaşkına çeviren minik bir heykelcik bulan Claudia, bu heykeli kimin yaptığını öğrenmeden müzeden ayrılmamaya karar verir. heykelin bir önceki sahibi tatlı ve yaşlı ihtiyar Bayan Basil E. Frenkweiler'dır ve Claudia ile Jamie heykelciğin sırrını çözmek için onu ziyaret etmeye karar verirler. 
Evden kaçarak müzede yaşamaya başlamanın fikri bile heyecan verici değil mi? Geceleri tarihi yataklarda uyuyup sabah ziyaretçi gibi takılmak... Bence kitabın konusu çok tatlı ve eğlenceli olması bir yana verdiği mesajlarla bile okunmaya değer. Çok çok sevdim ve büyük küçük herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar:)

23 Ekim 2018 Salı

Bülbül-Kristin Hannah

Hayranı olduğum, yeni kitabı çıksın diye dört gözle beklediğim, her romanında istisnasız göz yaşlarına boğulduğum Kristin Hannah bu defa sanırım herkesi şaşırttı ve şimdiye dek anlattığı aile ilişkilerini tarihle harmanlayarak öncekilerden çok daha olgun, çok daha gerçekçi bir hikayeyle çıktı karşımıza.  Bülbül,  kurgusuyla, gerçekçi hikayesi ve kahramanlarıyla çok etkileyici bir roman ve şimdiden en sevdiklerim arasında yerini aldı bile.
Roman, II. Dünya Savaşı yıllarında Fransa'da geçiyor. Vivian ve İsabelle iki kız kardeştir. Anneleri onlar henüz çok küçükken ölmüş, babaları ise kabuğuna çekilmiş ve kızlarla tüm alakasını kesmiştir. Vivian Antoine ile evlenerek bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir ve kendi küçük dünyasında mutlu bir hayat sürmektedir.
Şimdiye dek girdiği tüm okullarda sorun yaşayan 18 yaşındaki İsabelle ise, son yatılı okulundan da atılmıştır. Gidecek yeri olmayan İsabelle, ablasının yanına sığınır. Savaş şiddetini artırınca, Vivian'ın kocası cepheye çağrılır. Vatan aşkıyla yanan güzeller güzeli İsabelle ise Vivian'ın tüm itirazlarına rağmen direnişçilere katılır.
Kızıyla baş başa kalan Vivian için açlık, soğuk, korku, zulüm ve düşman askerleriyle sınanacağı zorlu günler başlar.
Roman da Vivian ve İsabelle oldukça zıt karakterler olmalarına rağmen bir elmanın iki yarısı kadar da birbirlerini tamamlıyorlar. İsabelle güzelliği, aşkı, cesareti ve yanlışı doğruyu çevirmek için verilecek savaşı, Vivian ise anaçlığı, sevgiyi, sabrı ve fedakarlığı temsil ediyor. İsabelle haksızlığa tahammül edemeyip hiç düşünmeden kendini ateşlere atarken, Vivian her kaybı için bahçesindeki elma ağacına bir kurdele bağlamayı tercih ediyor ve kızı için başına gelen her felakete sessizce teslim oluyor.
Kristin Hannah Bülbül'de roman yazmanın ötesinde adeta bir film sahnesi yaratmış. Okurken tüm anlatılanlar birer birer gözünüzde canlanıyor ve kahramanların yaşadıklarını onlarla beraber derinden hissediyorsunuz. Vivian'ın evinde etkileyici şekilde tanımlanan soğuğa ve açlığa rağmen yataktan kalkıp yiyecek bulmak için dışarı çıkmak zorunda olmaları gibi... Gerçekten iliklerime kadar hissettim ve yine gözyaşlarıyla bitirdim bu güzel kitabı. Herkese tavsiye ederim, keyifli okumalar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...