7 Haziran 2021 Pazartesi

Körlük- Jose Saramago

 Pandemi döneminin en başında okuduğum ve muhtemelen hayatım boyunca hiç unutamayacağım bir kitap Körlük. Okuyan hiç kimsenin de aklından çıkacağını sanmam. Bana hep işler çığrından çıktığında insanların nasıl vahşileştiğini hatırlatacak...

Körlük- Jose Saramago

Trafik ışıklarında bekleyen bir adam ansızın kör olur. Bu durum için gittiği doktora da körlüğü bulaştırır. Ondan ona, ondan ona derken körlük tıpkı bir salgın gibi her yere yayılır. Bu da günlük hayatın olmazsa olmaz ihtiyaçlarının karşılanmasını imkansız hale getirir. Elektrik ve su kesilir, marketlerde yiyecek kalmaz. Çöpler tüm cadde ve sokakları istila eder. Çünkü artık kimse çalışamamaktadır. Karnını doyuramayan, banyo yapamayan ya da tuvalet ihtiyacından sonra kullanacak su bulamayan insanlar gün geçtikçe daha da kirlenir, yabanileşir. Körlük öldürücü değildir ama insanı insan yapan ne kadar değer varsa zamanla hepsini yok eder. Cinayetler, toplu tecavüzler, yağma gibi suçlar sıradanlaşır. 

Gözleri hala gören yetkililer, körlüğü kendilerinden uzak tutmak için tüm körleri büyük binalara hapsederler. Ancak gruplaşma, çatışma ve şiddetin kol gezdiği, kimsenin kimseye acımasının olmadığı bu yerde hayat özellikle kadınlar için çok zordur. Zira kadınlar, temel ihtiyaçları için bedenleriyle, onurlarıyla sınanmaktadır. 

Herkes nihayetinde kör olur; biri hariç: Doktorun karısı garip bir şekilde bu hastalığa yakalanmaz ancak bu durumu herkesten saklar ve kör taklidi yaparak eşinin yalnız kalmasına engel olur. Hapishaneye onunla birlikte girer ve görmenin avantajıyla çevresindeki insanlara yardım eder. Ancak bu bile onun ciddi acılarla boğuşmasına ve eşi tarafından aldatılmasına engel olamaz. 

Çok çarpıcıydı. Açıkçası bu kitap, beynimin hiç çalışmayan bir noktasını harekete geçirmiş gibi hissediyorum ve garip bir şekilde çok sık aklıma geliyor. Elbette bunda içinde bulunduğumuz şartların etkisi büyük, ister istemez karşılaştırma yapıyorum tabi. Ama bir düşününsenize, tam da şu anda hepimiz kör olsak, elektrik, su kesiliverse, araba kullanamasak, şoförler de kör olacağından toplu taşımaya binemesek, eve bile gidemesek ne yapardık? Marketleri kaçıncı günde yağmalardık ya da en yakındaki evi? Birini öldürme sınırına ulaşmamız ne kadar vaktimizi alırdı? Peki temel ihtiyaçlarımız için neleri feda ederdik? Hala okumayan kaldıysa, kesinlikle tavsiye ediyorum, hoşçakalın.

6 yorum:

deeptone dedi ki...

filmini de kaçırmaaa :) blindness :)

SevKoz dedi ki...

Ben de pandemi dönemi okuyup cok sarsilmiştim

Handan dedi ki...

İnsan, çok şükür halimize diyor okuyunca. Ve fakat gerçekten insanlık denilen şey korkunç bişey.

bahar006 dedi ki...

Filmine dayanabilir miyim, bilmiyorum Deep:)

bahar006 dedi ki...

SevKoz, sarsılmamak imkansız...

bahar006 dedi ki...

Çok şükür Handan ve evet daha korkuncu yaratılmadı henüz...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...