Ellerimi Bırakma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ellerimi Bırakma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ocak 2019 Salı

Ellerimi Bırakma-Madeleine Reiss

Çok etkisinde kaldığım, gerim gerim gerildiğim, bazen tüylerimi ürperten, çoğu yerde duygulandıran, 6 His filmini tatlı tatlı andıran güzel bir romandı Ellerimi Bırakma.
Ellerimi Bırakma-Madeleine Reiss
Carrie, kocası Damian ve 5 yaşındaki oğulları Charlie, vakit geçirmek için deniz kıyısına giderler.  Biraz piknik, biraz deniz, biraz kumdan kale derken Charlie kendisiyle aynı yaşta olan Max ile arkadaş olur ve birlikte oynamaya başlarlar. Damian kısa bir süre sahilden uzaklaşır, Carrie ise uyuyakalır. Charlie ısrarla denize girmek istemektedir. Ancak Carrie uyku arasında babası geldikten sonra gidebileceğini söyler ve uyumaya devam eder. Uyandığında Damian yalnızdır ve Charlie ortadan kaybolmuştur. Arama çalışmaları sonuçsuz kalır ancak Charlie'nin mayosunun kıyıda bulunması nedeniyle boğulduğu varsayılır. Oğlunun ölümünü asla kabul etmeyen ve uyuduğu için büyük bir vicdan azabı çeken Carrie, her an oğlunu düşünmeye ve onu aramaya devam eder. Yastan bir türlü çıkamayan Carrie ile hayatına zor da olsa devam eden Damian arasındaki ilişki bozulur ve çift boşanır.

Molly, kocası Rupert ve 5 yaşındaki oğulları Max'ın mutlu bir hayatları vardır. Ancak Rupert'ın kumar ve öfke kontrol problemi, ailenin maddi ve manevi çöküşünü başlatır. Rupert son derece asabi bir insana dönüşür ve Molly'yi her fırsatta darp etmeye başlar. Yaşından çok daha olgun olan Max durumun farkındadır. Molly ise ona acısını belli etmemek ve çocuğu babasından korumak için büyük çaba harcar. Rupert bir gün yine Molly'yi darp eder ancak bu kez Max da yaşananlara şahit olur ve  annesiyle birlikte şiddete uğrar. Bunun üzerine Molly polise haber verir, Rupert ise ortadan kaybolur. 

Molly, akıllı oğlu Max'ın hayali bir arkadaşı olduğunu fark eder. Arkadaşının ismini soran Molly, aldığı cevapla şaşkına döner, çünkü Max sürekli konuştuğu, oynadığı ve her zaman yanında gördüğü arkadaşının, sahilde tanıştığı Charlie olduğunu söyler.

Kitabın tamamını anlatmamak için kendimi zor tutuyorum:) Çok güzeldi, elimden bırakamadım, zaten bir günde bitti. Okurken hep kendi kızımı düşündüm ve bu, durumu hiç de kolaylaştırmadı, daha çok ağladım:) Romanda heyecan, gerilim, hüzün, mutluluk, ne ararsanız var. Beyaz perdeye uyarlansa şahane olur bence. Gözü kapalı tavsiye ediyorum, şimdiden keyifli okumalar!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...