Orijinal ismi Awakening-Uyanış olan Zehir, ele aldığı konu itibariyle son derece ilginç bir kitap. Hikaye
küçük bir kasabada vahşi hayvan veterinerliği yapan Clara'nın, düzenli
olarak kontrol ettiği yaşlı bir kadının evinde, kadını ve köpeğini ölü
bulmasıyla başlıyor. İlginç olan ise; çok eski zamanlara ait bir
cezalandırma yöntemini hatırlatır şekilde, köpeğin bir yılanla birlikte
çuvala koyularak boğulmuş olması. (Roma Hukuku'nda
parricidium-ebeveyni öldürme suçu; mahkumun bir yılan, bir köpek, bir
maymun ve bir horozla birlikte çuvala koyularak ağzının bağlanması ve
denize atılarak öldürülmesi şeklinde cezalandırılıyordu. Kitap da bu
konuya gönderme yapmıştır.)
Esas kız Clara, aslında oldukça yetenekli, vahşi hayvanlarla, özellikle
son derece zehirli yılanlarla başa çıkabilecek kadar cesur bir
veteriner. Ancak yetenekleriyle ünlü olmak varken neredeyse görünmez
olmayı seçiyor ve küçük bir kasabada çalışmaya başlıyor. 1-2 istisna
dışında hiçbir komşusuyla yakın ilişkiye girmiyor, konuşurken hiçbir
şekilde yüzünü kaldırmıyor ve insanların gözlerine bakamıyor. Çünkü
yüzünün bir tarafı son derece güzelken, diğer tarafı çocukluğunda
geçirdiği ve annesini suçladığı çok hüzünlü bir kazanın izlerini
taşıyor.
Kasabada yılan zehrine maruz kalarak ölen bir adamın ardından olayı
araştırmaya başlayan Clara, ölen adamdaki zehir miktarının normalden çok
daha fazla olduğunu fark ediyor. Gün geçtikçe yeni yılan vakalarının
ortaya çıkması, eski ve sapık bir tarikatın kasabadan silinmeyen izleri
ve tüm bunlar olurken olaylara bir şekilde müdahil olan Clara'nın,
saklanan sırları ortaya çıkarma mücadelesi çok akıcı bir dille
anlatılmış. Kitabın, taşıdığı gerilim yanında verdiği bilgiler de
enteresan. Mesela şu an bir damla zehrinin onlarca insanı
öldürebileceğini öğrendiğim taipanlara karşı ayrı bir saygı duyuyorum:)
Bu kitap benim yılanlara bakış açımı değiştirdi. Özetle; Sharon Teyze
iyi iş çıkarmış, ellerine sağlık:)