2 Mayıs 2013 Perşembe

Sessiz Çığlık-Lisa Gardner

Lisa Gardner'ın kitaplarının en sevdiğim iki özelliği; son sayfaya kadar neler olacağını asla tahmin edememeniz ve kitabın sonunun mutlaka sizi dumura uğratması. Okurken heyecandan tırnaklarınızı yiyorsunuz ve sayfaları hızlı hızlı çevirirken, içinizden hem tüm soruların cevabını öğrenmeyi hem de kitabın hiç bitmemesini diliyorsunuz. Yani en azından ben böyle hissediyorum:)

sessiz-ciglik-lisa-gardner
Öğretmenlik yapan Sandra Jones, gazeteci eşi Jason Jones ve 4 yaşındaki kızı Ree ile dışarıdan mükemmel görünen bir hayat yaşamaktadır. Kızlarını bakıcıların büyütmesini istemeyen aile, iş saatlerini ayarlamış ve dönüşümlü olarak kızlarının bakımını üstlenmişlerdir. Ancak bir gece Jason işteyken korkunç bir olay olur ve Sandra ortadan kaybolur. Evde kırılmış bir lamba haricinde hiç bir iz yoktur. Jason polislere haber verir ancak bir anda kendini şüpheli olarak sorgulanırken bulur.

Komiser D.D., ser verip sır vermeyen Jason'ın bu işte parmağı olduğunu düşünmekte, buna karşılık tüm olayların tek tanığı olan küçük Ree de bir şeyler gizlemektedir. Jason'ı en ufak yanlışında hapse tıkmak isteyen D.D., elindeki şüpheli sayısının bir anda artması ile ne yapacağını şaşırır. Sandra ile aynı sokakta oturan eski bir cinsel suçlu, Sandranın arabasını bakıma verdiği tamircide çalışmaktadır ve olay günü evden ayrılan bir araba gördüğünü iddia etmektedir. Sandra'nın öğretmenlik yaptığı okuldaki öğrencisi Ethan platonik olarak öğretmenini sevmekte ve Jason'dan nefret etmektedir. Sandra'nın ortadan kaybolmasıyla Sandra'nın annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu ve yıllardır görüşmediği babası ortaya çıkmış ve Ree ile görüşmek için yasal işlemleri başlatmıştır. Ethan'ın dayısı ve aynı zamanda bilişim uzmanı olan Wayne Reynold, Sandra'yı son görenlerden biridir ve  o da bir şekilde şüpheliler arasındadır.

Komiser D.D. araştırmalarını derinleştirdikçe, aslında son derece mükemmel görünen bu çekirdek ailenin geçmişlerinden kalan çok büyük sırlar sakladığını fark eder ve bu sırları ortaya çıkarmak için zorlu bir mücadeleye girer.

Sandra'ya ne olmuştur? Jason aslında kimdir? Ree o gece neler görmüştür? Bu soruların cevabı, soluksuz okuyacağınız Sessiz Çığlık'ta. Tavsiye ederim.

25 Nisan 2013 Perşembe

SırÇalan-Jill Hathaway

İsmindeki illüzyona kapılıp almıştım. Sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu açıkçası. Bundan çok daha iyi senaryoları yıllarca Yeşilçam'da izledik de millet olarak burun kıvırdık, alay ettik:)

SırÇalan-Jill Hathaway

SırÇalan (Çaktırmadan Türkçe'ye yeni bir bileşik kelime kazandırma çabası da mevcut!), lise öğrencisi Sylvia'nın doğaüstü gücünü ve buna bağlı olarak başından geçen olayları anlatıyor. Annesini küçük yaşta kanserden kaybeden Sylvia, doktor olan babası ve kız kardeşi ile beraber yaşıyor. Sylvia, başka insanlara ait eşyalara dokunduğu zaman, o insanların bedenine geçiş yapabilme gibi bir yeteneğe sahip. Öyle ki, eşyalara dokunduğu anda bayılıyor ve kendine gelene kadar o insanın bedeninde, o insanla birlikte yaşamaya devam ediyor. Aynı zamanda narkolepsi hastası olan Sylvia'nın bu sırrını kimse bilmiyor.

Bir gün bir bileklik vasıtasıyla yaptığı bir geçiş neticesinde, intihar ettiği düşünülen okul arkadaşı Sophie'nin aslında öldürüldüğünü öğreniyor. Bu cinayeti başka bir öğrenci cinayeti izliyor. Bunun üzerine Sylvia cinayetleri kimin işlediğini bulmak için korktuğu yeteneğinden faydalanmaya karar veriyor. İşte bundan sonrası ver elini Yeşilçam. Babasının geçmişteki yasak ilişkisi, bu ilişkiyi yaşadığı kadının Sylvia'nın sevgilisinin annesi çıkması ve daha bir sürü klişe. Olaylar ve diyaloglar birbirinin tekrarı çoğu yerde. Mesela kızın babası sürekli telefon açıp "üzgünüm kızım, şu öldü, üzgünüm kızım bu öldü" diye haber veriyor. Kız sonlara doğru "şuna da geçiş yapayım buna da geçiş yapayım" deyip işi otomatiğe bağlıyor falan. Kitabın sonu ise aceleye gelmiş, son derece baştan savma yazılmış. Kitabın bitimine daha var derken bir baktım ki son 25-30 sayfada da başka bir kitap tanıtılmış. Uzun lafın kısası; hiç tavsiye etmiyorum. Paranıza da yazık, vaktinize de. Bu kitap yerine açın, güzel bir Türk Filmi izleyin daha iyi bence.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...