Stefan Zweig etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Stefan Zweig etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Temmuz 2019 Salı

Olağanüstü Bir Gece-Stefan Zweig

Stefan Zweig'in tarzını çok seviyorum ve bazı okurların aksine, elime ne zaman bir Zweig kitabı alsam resmen su gibi akıyor. Olağanüstü Bir Gece, hem baş karakteri hem de insanı durup durup düşündüren cümleleriyle, benim şimdiye kadar okuduklarım içinde en sevdiğim Zweig romanı oldu.

Olağanüstü Bir Gece-Stefan Zweig
   Baron Friedrich, ailesinden kalan yüklü mirasla yaşamını sürdüren, tüm vaktini kitaplar, kadınlar ve antikalarla harcayan genç bir burjuvadır. Bir pazar günü hiç bir planı yokken, tamamen at arabacısının yönlendirmesi üzerine kendisini at yarışlarında bulur.  Kalabalık içinde bakışlarıyla kendisine kur yapan bir kadını fark eden Friedrich, kadının hoşuna gideceğinden emin olarak onu izlemeye başlar. Ancak o esnada kel ve çirkin bir adam olan kadının kocasının gelmesiyle, karşılıklı flörtleşme mecburen son bulur. Friedrich hiç hakkı olmadığı halde kadınla oynadığı oyunu bu şekilde kesen adama sinirlenir. Yarış başlamak üzeredir. Bir kargaşa yaşanır ve kadının kocası elindeki kuponları düşürür. Kuponlardan biri Friedrich'in ayağına gelir. Friedrich kuponu sahibine vermek yerine kendine saklar. Ve bingo! Yarış Friedrich'in sakladığı o tek kupona isabet eder.  Bu heyecanla yeniden bir bilet alan Friedrich'in şansı mucizevi bir şekilde devam eder ve ikinci ikramiye de o bilete çıkar. 
Friedrich'in ilk başta hissettiği heyecan bir süre sonra yerini suçluluk duygusu ve utanmaya bırakır. Çünkü hayatında ilk kez suç işlemiştir ve bu davranış, kendisi gibi bir asil bir insana asla yakışmamıştır. Friedrich mutsuzluğunun ağırlığıyla ezilerek yürümeye başlar ve yol onu bir panayıra götürür...
    Başta da belirttiğim gibi, uzun öykü tarzındaki Olağanüstü Bir Gece, hem çabuk okunan hem de etkileyici bir roman. Bence herkes bir Zweig eseri okumalı. Başlamak için de bu kitabı rahatlıkla önerebilirim. Şimdiden keyifli okumalar. 😉

4 Temmuz 2019 Perşembe

Clarissa-Stefan Zweig

Stefan Zweig'in taslaklarından oluşturulan ve ölümünden sonra yayınlanan Clarissa, yazarın diğer tüm kitapları gibi bir çırpıda okunan, kısa ama etkileyici bir roman. 
Clarissa-Stefan Zweig
Küçük yaşta annesini kaybeden Clarissa, oldukça disiplinli ve sert bir mizaca sahip asker bir babaya, yatılı askeri okulda okuyan çok sevdiği bir ağabeye sahiptir. Bir gün Clarissa'nın devam ettiği manastıra Marion adında sevimli, dışa dönük, herkesle kolayca arkadaş olabilen bir kız gelir. Clarissa ve Marion kısa sürede yakınlaşırlar. Ancak tatsız bir olay neticesinde Marion  uzaklaştırma cezası alır ve böylece Clarissa okuldaki tek dostunu kaybeder.

Clarissa manastırdan sonra psikoloji eğitimi almaya karar verir. Katıldığı bir konferansta, yaşlı profesör Dr. Silberstein ile tanışır ve bir süre sonra onun asistanı olur. Zamanla doktor ve Clarissa arasında çok kıymetli bir dostluk gelişir. Clarissa, doktorun yerine katıldığı İsviçre'deki bir konferansta, Fransız Leonard ile tanışır. İki genç çok geçmeden birbirine aşık olur. Ancak rüya gibi başlayan ilişkileri, Avusturya'nın Sırbistan'a savaş açmasıyla çıkmaza girer. Daha önce istifa etmek zorunda bırakılan ancak savaş nedeniyle görevine iade edilen babası, Clarissa'yı Viyana'ya çağırır. Aşık çiftin bir daha ne zaman, nerede görüşebilecekleri meçhuldür. Karnında düşman ülkenin çocuğunu taşıyan ve Leonard'ın aşkıyla yanan Clarissa'yı çok zor günler beklemektedir. 
....
Oldukça sürükleyici bir hikaye gerçekten. Böyle taslaklarda kalmasaydı, daha detaylı yazılsaydı, eminim çok daha güzel ve uzun bir roman kazanırdı dünya edebiyatı. Ama bu hali bile okunmaya değer, tavsiye ederim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...