Sarah Jio etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sarah Jio etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Şubat 2022 Çarşamba

Yeşil Deniz Kabuğu -Sarah Jio

Sarah Jio'nun  ilk kitabı Mart Menekşeleri yayınlandığında hem kitabı çok beğenmiş hem de geçmişle geleceği güzel bir hikaye ile harmanladığı tarzını sevmiştim. Sonrasında gelen Böğürtlen Kışı, Son Kamelya, Elveda Haziran gibi kitaplarında da akıcı dili ve eski ile yeninin şaşırtıcı noktalarda buluştuğu sürpriz finalleriyle aynı çizgiyi korudu. Ama ne olduysa bir anda bu zincir koptu ve Agapi ile başlayan düşüş bana göre Yeşil Deniz Kabuğu ile yere çakılma olarak tabir edebileceğim bir faciaya dönüştü.

Yeşil Deniz Kabuğu -Sarah Jio

Sorun şu ki, ben artık Sarah Jio'nun ya tüm yeteneğini kaybettiğini ve fabrika gibi her sene bir kitap yazayım da sözleşmem yürüsün mantığında olduğunu ya da kitaplarını başkasına yazdırdığını düşünmeye başladım. 

Okuyanlar bilir, genellikle kitaplarında baş karakter ya gazeteci ya yada yazar olan bir kadındır. Kadın mutlaka çok güzel, çok ilgi çekici, çok duygusal ve karşı konulamaz derecede seksidir. Bu yetmezmiş gibi süper şahane, inanılmaz yakışıklı bir adamla evlidir, ya da eli kulağındadır. Adam elbette acaip zengindir ve para asla sorun değildir.  Kitapların neredeyse tamamında olaylar Seattle'da geçer vs. Bu klişelere alışıyorsunuz zamanla. Ama benim artık tahammül edemediğim noktalar başka. Şöyle ki; kitaptaki cümlelerin kalitesi bildiğiniz ilkokul seviyesinde. Hatta ilkokul deyip küçümsemeyelim, bu romandan çok daha derinlikli cümlelerin kurulduğu ilkokul 2. sınıf Türkçe deneme kitapları biliyorum, güvenin bana. Hadi cümleleri geçtim, tüm suçu da çeviriye attım diyelim, karakterlere bakıyorum; neredeyse her sayfada alkol komasına girecek kadar içiyorlar, sonraki sayfada ise bir sonraki alkol noktasını tartışıyorlar. Yani içmeye karşı filan değilim ama bu gereksiz tekrarlara gerçekten bir anlam veremiyorum. Bunu da geçiyorum ve elle tutulur bir konu arıyorum ama gele gele konu baş karakterin nişanlısıyla yakınlaşması, onun yatağından çıkıp eski sevgilisiyle yakınlaşmak için her yolu denemesi ve en nihayetinde bunu başarmasına geliyor. Ay gerçekten terbiyemi bozmadan nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama siz anladınız bence.😁

Bir de bu çok zengin, aşırı yakışıklı, Yunan heykeli gibi adamlar, dünyada başka kimse kalmamış gibi bu karaktere aşık oluyorlar, aldatıldıklarını gözleriyle görüyorlar ve aman Allah'ım! O nasıl bir medeniyettir, o nasıl bir geniş yüreklilik (!), aşka saygılı olma hali ve herşeyi rahaaat rahat sineye çekebilme olgunluğudur yarabbim! İki hafta sonra düğün var, müstakbel karın elin adamıyla salonun ortasında, ayrıca adamın üzerinde senin giysilerin var ve sen "nayır nolamaz!" deyip kapıdan çıkıyorsun. Yetmiyor, bu büyük ve eski aşka saygından dolayı adam ölünce kadını ve çocuğunu himayene alıyorsun. 

Kısacası kitap, baş karakterin içmesi, yatması, ikide bir adamlardan etkilenip hayallere dalması ve nişanlısını gayet rezilce aldattığı halde bu durumu tüm çevresinin desteklemesi şeklinde özetlenecek bir başyapıt!!!Ha unutmadan, bir de bu karakterlerin her yaptığına alkış tutan, çok çılgın ve aşktan yana yüzü hiç gülmeyen kadersiz bir kız arkadaşları oluyor ki gerçekten tam kusmalık!

Konusundan ayrıca bahsetmeye gerek yok, zaten özetledim gördüğünüz üzere. Okumayın, okutturmayın, benim gibi iki saatinizi bu boş ve anlamsız kitaba harcamayın.

5 Kasım 2018 Pazartesi

Elveda Haziran-Sarah Jio

Elveda Haziran, geçmişle günümüzü harmanlandığı, akıcı kurgusu ve insanın içini ısıtan hikayesiyle okuru kendine bağlayan klasik bir Sarah Jio romanı.
Elveda Haziran-Sarah Jio
Bankacı olarak kariyer yapan June, iş yaşamının zorlukları ve yaşadığı stres nedeniyle zor günler geçirmektedir. Ailesiyle uzun yıllar önce bağlarını koparan June, kendisini ve kız kardeşini büyüten teyzesinin öldüğünü ve kendisine miras olarak Mavi Kuş Kitabevi'ni bıraktığını belirten bir mektup alır. Mavi Kuş Kitabevi, June çocukken teyzesinin kasabanın küçüklerine masallar okuduğu büyüleyici bir yerdir.
June bunun üzerine hem işe bir süre ara vermek hem de kitabevinin satış işlemlerini tamamlamak üzere yola çıkar. Ancak Rugby Teyze oldukça sıra dışı bir kadındır ve tüm sırlarını evin farklı yerlerine gizlediği mektuplarla anlatmıştır. June mektupları okudukça teyzesinin çok farklı bir hayatı olduğunu anlar. Teyzesinin vasiyeti üzerine tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiği kariyerini bir kenara bırakan June, Mavi Kuş Kitabevi'ni eski günlerine döndürmek için var gücüyle çalışmaya başlar.
Elveda Haziran, ismiyle müsemma, romanın kahramanı June'a da gönderme yapan hoş bir kitap. Daha önce de demiştim. Sarah Jio romanlarını ben genel olarak iki ağır roman arasında dinlenmek için ya da uzun yolculuklarda oyalanmak için tercih ediyorum. Sarah Jio kitaplarına aşinaysanız çok da sürpriz yaşamıyorsunuz ve beklentilerle elde ettikleriniz dengede olacağından kitaptan keyif almanız da kaçınılmaz oluyor. Tavsiye ederim:)

12 Ekim 2018 Cuma

Gündüz Sefası- Sarah Jio

Eserlerinde geçmişle geleceği paralele çeken ve sonunda mutlaka bir noktada kesiştirip harmanlayan Sarah Jio'nun Gündüz Sefası romanı,diğer kitaplarının yanında sönük kalsa da Ada karakterinin hikayesinin devamı niteliğinde olduğundan es geçemeyeceğim bir kitaptı.
Gündüz Sefası-Sarah Jio
Genç ve güzel Penny, yakışıklı ve çok ünlü  bir ressamla evlenerek  kocasının göl evinde yaşamaya başlar. Penny'nin tek dileği sevdiği adamdan bir çocuğu olmasıdır. Ancak kocası vaktinin çoğunu resim yaptığı atölyesinde geçirmekte, Penny ile gerektiği gibi ilgilenmemektedir. Giderek yalnızlaşan Penny,  tekne işleriyle uğraşan Collins'e aşık olur. Collins'in yaptığı Catalina adlı tekneyle kaçmaya karar veren çiftin planları, Penny'nin aniden ortadan kaybolması ile suya düşer. 
Ada, New York'ta yaşayan ünlü bir gazetecidir. Yoğun şekilde çalıştığından eşini ve çocuğunu sürekli ihmal etmektedir. Yaşanan bir kaza neticesinde hem oğlunu hem de eşini kaybeder. Aradan geçen iki yıl neticesinde toparlanamayan Ada, doktorunun tavsiyesi ile şehri terk eder ve Seattle'da tekneden oluşan bir göl evi kiralar. 
Ada kiraladığı bu evde yıllar önce yaşayan ve bir anda ortadan kaybolan Penny'nin hikayesini duyar ve olayı araştırmaya başlar. Ancak uzun yıllardır Tekneler Caddesi'nde yaşayan sakinlerin hiç biri bu konu hakkında konuşmak istemez. Ada, kendi teknesinde Penny'e ait eski bir sandık bulur ve Penny'ye gerçekte ne olduğunu bulabilmek için geçmişin izlerini takip etmeye başlar. 

Sarah Jio yazdığı romanlarla sağlam bir kemik kitle edindi. Bu nedenle romanın kalitesi artsa da eksilse de bu kitle onu hep takip edecektir. Ben kitaplarını kolay okunur bulduğumdan, genelde mola niyetine tercih ediyorum. Kitap sonlarının da son zamanlarda feci şekilde tahmin edilebilir olduğunu düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar!

11 Eylül 2014 Perşembe

Yağmur Sonrası-Sarah Jio

Sarah Jio'nun anlattığı hikayeler ülkemizde kısa sürede çok sevildi ve yazar sadece Türkiye'de değil dünya çapında geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Daha önce paylaştığım Böğürtlen Kışı ve Mart Menekşeleri'nden sonra sırada Yağmur Sonrası var.


Yağmur Sonrası-Sarah Jio


Hikaye, artık doksanlık bir ihtiyar olan Anne'in ağzından torunu Jennifer' a anlatılıyor. Oldukça zengin bir aileden gelen ve yine ailesiyle aynı çevreden zengin ve yakışıklı Gerard ile nişanlı olan güzel hemşire Anne, hayatta bir işe yaradığını hissetmek ve nişanlısına karşı duyduğu hislerden emin olmak için en yakın arkadaşı Kitty ile ordu hemşiresi olarak Bora Bora Adası'na gider.  II. Dünya Savaşı tüm hızıyla sürmektedir ancak cennetten bir parça olan Bora Bora'nın, içtikleri su ayrı gitmeyen Anne ve Kitty için başka planları vardır.

Anne sürekli kendisine nişanlı bir kadın olduğunu hatırlatsa da, asker Westry Green'e karşı koyamaz ve birbirlerine aşık olurlar.  Adanın kıyıya yakın olan kısmında yıkık dökük bir bungalov keşfeden Anne ve Westry, bu tek göz bungalovu tamir etmeye karar verir. Zaman ilerledikçe gözlerden uzak bu bungalov genç çiftin herkesten sakladığı sıcak bir yuvaya dönüşür. Ancak bir gece şahit oldukları korkunç cinayet tüm büyüyü bozar. Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Bora Bora'da ordunun görevi sona erer ve Westry savaşa devam etmek için Fransa'ya giderken Anne de evine döner. Yılların ve yolların ayırdığı çift bir araya tekrar gelebilecek midir? Farklı hayatlara savrulan Anne ve Westry'nin aşklarının ömrü kaç yıldır?

Okuyucuları için Sarah Jio'nun tarzı artık çok tanıdık. Şöyle ki; romanlarında mutlaka geçmişle geleceği harmanlayan bir hikaye yer alıyor. Eninde sonunda roman kahramanlarının birbirleriyle şaşırtıcı bağlantıları ortaya çıkıyor ve her daim mutlu sonla bitiyor. Eh, yeşilçam kültürüyle büyüyen Türk okuyucular için bundan iyisi Şam'da kayısı bence:)  Yalnız o fingirdek Kitty'nin saçını başını yolasım geldi, onu da ayrıca belirteyim:)
Keyifli okumalar...

20 Aralık 2013 Cuma

Böğürtlen Kışı-Sarah Jio

Sarah Jıo, Böğürtlen Kışı ile yine çok dokunaklı bir hikayeye imza atmış. Kristin Hannah kitaplarını seviyorsanız, Sarah Jıo'yu da seveceksiniz. Daha önce Mart Menekşeleri'nden bahsetmiştim. Orada Emily'nin hikayesi anlatılıyordu. Böğürtlen Kışı'nda ise kahramanımız; Emily'nin can dostu Claire. Bu arada Emily Jack ile evlenmiş ve ikizleri olmuş. Bee de çok yaşlanmış ama hala hayatta. Bainbridge'den haberlerden sonra kitabın konusuna gelelim.

Böğürtlen Kışı-Sarah Jio

Claire sevdiği adamla evlenmiş ve onun sahibi olduğu gazetede yazıyor. Bir gün Seattle Mayıs ayında bir kar fırtınasına uyanıyor. Bu durum en son bir asır önce görülmüş. Patronu Claire'a son derece nadir görülen bu sıradışı durumu araştırmasını ve Böğürtlen Kışı denen bu fırtına hakkında güzel bir hikaye yazmasını istiyor. Claire başta zorlansa da araştırmaları onu 1933 yılındaki Böğürtlen Kışı'nda ortadan kaybolan 3 yaşındaki Daniel'ın ve annesi Vera'nın dramına götürüyor. Hamileyken geçirdiği kaza neticesinde, bir yıl önce evladını kaybeden Claire, Vera'yı kendisine çok yakın hissediyor ve Vera'nın yaşadıkları yıllar sonra Claire'in kahve içtiği dükkana, yürüdüğü yollara, kolundaki bilekliğe ve sevdiği adamın ailesine bağlanıyor.

Kitap hem Claire'in hem de Vera'nın ağzından anlatılıyor. Filmlerde de kitaplarda da bu anlatım tarzı beni her zaman mest etmiştir. Bu nedenle keyif alarak okudum. Kurgusu çok başarılıydı ve hiçbir nokta atlanmadan tüm düğümlerin tek tek ve mantıklı bir şekilde çözülmesi de ayrıca hoşuma gitti. Kesinlikle tavsiye ederim, keyifli okumalar.

14 Kasım 2013 Perşembe

Mart Menekşeleri-Sarah Jio

Şu okuduğum romanlarda en çok neye içerliyorum, biliyor musunuz? Okyanus kıyısında, küçük şirin bir kasabada yaşayan yaşlı bir akrabamın olmayışına. Deniz değil yalnız, illa ki okyanus olacak. Hava soğuk olacak, birden bire ani bir kararla yollara düşüp o yaşlı akraba ziyaret edilecek ve hırkalarla üşüye üşüye okyanusa karşı kahve içilecek:) Bu eski bir wishlist maddesi, ama son okuduğum romanlarda nispet yapar gibi sürekli bu sahnelerle karşılaşınca, insanın ister istemez canı çekiyor, yapacak bir şey yok:)
Mart Menekşeleri-Sarah Jio
Mart Menekşeleri, kolay okunan ve insanı sıkmadan sonuca götüren bir hikayeyi konu alıyor. Hikayenin başı çok tanıdık. Yazdığı bir kitapla büyük sükse yapan Emily, eşinin başka bir kadına aşık olduğunu öğrenir ve bunun üzerine evliliğini bitirir. Ayrılık ve ihanetin acısıyla hemen başa çıkamayan Emily, yakın arkadaşının da tavsiyesiyle bir seyahate çıkmaya karar verir. Varış noktası ise çocukluğunda sıkça ziyaret ettiği ancak yıllardır uğramadığı yengesi Bee'nin, Bainbridge Adası'ndaki evidir.

Emily, çocukluğunun geçtiği bu güzel adada toparlanmaya çalışırken, çekmecede kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. 1943 senesinde yazılan günlük, Esther adında bir kadın tarafından kaleme alınmıştır. Emily başta yazılanların bir kurgu olduğunu düşünse de, okumaya devam ettikçe anlatılanların kasabada yıllar önce gerçekten yaşandığını ve dahası tüm yaşananların kendisiyle bir bağlantısının olduğunu fark eder. 

Yengesine günlükten bahsetmeyen Emily, gizlice araştırmalara başlar. Kasabanın gizemli sakinleri, eski gazete kupürleri ve olayların geçtiği mekanlar Emily'ye pek çok ipucu verecek ve en nihayetinde genç kadın ailesinin geçmişinde yatan çok büyük bir sırrı açığa çıkaracaktır. 

Hikaye gayet sürükleyici. Okuyucuyu hantal hantal olayları izlemekten ziyade düşünmeye yöneltiyor. Bir bulmaca için pek çok ipucu, birbiriyle bağlantılı pek çok olay ve kişi var. Bu da durumu daha eğlenceli kılıyor. Ben zevkle okudum, size de keyifli okumalar.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...